Efsaneye göre, Frigya Kralı Midas, tanrı Dionysos'un yoldaşı bir satiri konuk eder ve onu ağırlar. Bu iyiliğinden etkilenen Dionysos, krala bir dilek hakkı sunar. Gözü zenginlikte olan Midas, dokunduğu her şeyin altına dönüşmesini diler. Başlangıçta bu yeni gücüyle büyülenen Midas, yediği yemeğin, içtiği suyun, hatta sevgiyle sarıldığı kızının bile altına dönüştüğünü görünce dehşete kapılır. Açlık ve keder içinde kıvranan kral, tanrı Dionysos'a yalvararak bu laneti geri almasını ister. Tanrı, krala acır ve ona kurtuluş yolunu gösterir: Lidya topraklarındaki Paktolos (bugünkü Sart Çayı) nehrinde yıkanması gerekmektedir. Kral Midas, Salihli'ye gelir ve kendini nehrin sularına bırakır. Yıkanırken, altın dokunuşu ondan ayrılır ve nehrin kumlarına karışır. İşte o günden beri Paktolos Nehri'nin altın taşıdığına ve Lidya Krallığı'nın zenginliğinin kaynağının bu olduğuna inanılır. Midas'ın bu lanetten kurtulduğu yerlerden biri olarak kabul edilen Tabak Deresi'ndeki "Dev Kazanları", bu efsanenin canlı bir anıtı olarak günümüze ulaşmıştır. Kayaların suyla oyularak oluşturduğu bu doğal havuzlar, sanki Midas'ın altın yükünü bıraktığı dev kazanlar gibidir.